Becky Ferreira
Mars’taki ilk insanlı üssü görselleştirmek için bir dakikanızı ayırın. Muhtemelen gösterişsiz bir yaşam alanı, bir irtibat çanağı veya uzaktan fırlatma rampasına yerleştirilmiş bir gemi gözlerinizin önünden geçiyor. Bununla birlikte, etrafınıza baktığınızda, Mars rüzgarlarıyla dönen ve yabancı bir gezegende yürüyen ilk astronotlara güç sağlayan bir grup rüzgar türbini gördüğünüzde şaşırabilirsiniz.
Nature Astronomy dergisinde 19 Aralık Pazartesi günü yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, rüzgar enerjisiyle çalışan bir Mars üssüne ait bu resim yalnızca mümkün değil, aynı zamanda Mars yüzeyinde keşif için yeni olanaklar da sağlayabilir. Araştırma, rüzgar türbinlerinin gelecekteki Mars misyonları için bir güç kaynağı olarak uygulanabilirliğini değerlendirdi. Sonuçlar, insanların yakın gelecekte Kızıl Gezegene başarılı bir şekilde ulaşabileceklerini varsayarsak, rüzgar enerjisinin Kızıl Gezegendeki enerji üretiminin değerli bir parçası olabileceğini gösteriyor.
RÜZGAR ÜÇÜNCÜ BİR SEÇENEK SUNAR
Mars rüzgarları güneş ve nükleer enerjiye kıyasla son derece zayıf olduğu için, bilim insanları rüzgar enerjisini Mars misyonları bağlamında genellikle ikincil bir güç kaynağı olarak gördüler. Şimdi, NASA Ames Araştırma Merkezi’nde doktora sonrası araştırmacı olan Victoria Hartwick liderliğindeki bir araştırma grubu, geçmişteki varsayımların aksine “rüzgar enerjisinin Mars’ın çoğu için istikrarlı ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı olduğunu göstermek” için Mars için küresel iklim modelleri kullanıyor. . Kullanılmış.
Hartwick ve meslektaşları yeni araştırma makalelerinde, “Son teknoloji ürünü bir Mars küresel iklim modeli aracılığıyla, Mars’ın toplam gezegensel rüzgar potansiyelini gözden geçiriyoruz ve bölgesel ve zamansal değişkenliğini hesaplıyoruz” diyor. Ek veya bağımsız bir enerji kaynağı sağlayacak kadar hızlı olduğunu görüyoruz.”
Ekip, “Rüzgar enerjisi, gelecekte Mars’a yapılacak insanlı misyonlar bağlamında güneş enerjisini tamamlamak için bir enerji kaynağı olarak yararlı olacak değerli ancak daha önce tanınmayan bir enerji kaynağını temsil ediyor” diye ekliyor.
Mars’a rastgele bir insan misyonu, astronotları ve operasyonlarını desteklemek için birden fazla güvenilir güç kaynağı gerektirecek olsa da, dünya dışı enerji üretimi için bir fırsat sunan tüm seçeneklerin bazı artıları ve eksileri vardır. Nükleer enerji, mürettebatlı Mars misyonları için önemli bir varlık olarak kabul edilir, ancak nükleer araçları insan yerleşimlerinin yakınında konuşlandırmak bazı güvenlik tehditleri oluşturabilir. Geçmişte birçok Mars sondası güneş enerjisi kullandı; ancak bu tür bir güç, Mars geceleri ve Güneş’in ışığını engelleyen toz fırtınaları sırasında da gücünü kaybeder.
Ek olarak, Mars’ta insanlar için en umut verici iniş alanlarının çoğu, sıvı suyun potansiyel olarak dünya dışı buzdan çıkarılabileceği daha yüksek enlemlerde, kutup bölgelerinin içinde ve çevresinde yer almaktadır. Öte yandan, bu bölgeler aynı zamanda güneş enerjisinde daha fazla değişkenlik gösterdiğinden, ek bir güç kaynağına ihtiyaç duyulmaktadır.
HEM YEDEK HEM DE BİRİNCİL KAYNAK OLARAK VERİMLİ OLABİLİR
Hartwick ve meslektaşları, rüzgar enerjisinin bu gereksinimi ve gezegen boyunca esen rüzgarların hızını karşılayıp karşılamayacağını öğrenmek için NASA’nın ‘Ames Mars’ küresel iklim modeline başvurdu.
Mars’taki atmosfer, Dünya atmosferinin yoğunluğunun yalnızca yüzde biri olduğu ve son derece ince olduğu için, Mars rüzgarları gezegen boyunca oldukça zayıf esiyor. Durum böyle olsa da, araştırmacılar teorik olarak, birkaç göze çarpan bölgede rüzgarın tek güç kaynağı olarak kullanılabileceğini, güneş ve rüzgar enerjisinin bir karışımının ise kutup bölgesi de dahil olmak üzere gezegenin büyük bölümünde diğer alanların kilidini açacağını keşfettiler. buzullar.
Araştırmacılar, “Kuzey yarımkürede kışlar yaşanırken, rüzgarlar daha soğuk yüzey buz birikintilerinden daha sıcak regolitlere* doğru esiyor” diye yazıyor:
Bir ‘deniz meltemi’ni anımsatan bu etki, özellikle mevsimlik buz birikintilerine bitişik yüksek enlem bölgelerinde değerli olabilir. Farklı bölgelerde, yıllık ortalama rüzgar enerjisi mevcut güneş enerjisinin 3,4 katına kadar çıkabilmektedir. Kutup gecelerinde sınırlı güneş enerjisi nedeniyle bu enlemlerdeki birçok alan kabul edilmedi. Suyun mevcudiyeti diğer ihtiyaçlardan daha değerliyse, rüzgar enerjisinin mevsimsel güneş enerjisi kesintileri sırasında birincil güç kaynağı olarak kullanılabileceğini ve kutup bölgesinin büyük kısmının insan keşfine açılabileceğini gösteriyoruz. Emsal olarak, rüzgar enerjisi kaynakları, güneş enerjisinin en düşük seviyede olduğu geceleri maksimuma çıkarılıyor.”
GENEL GEZEGENİ KEŞİFLERE AÇMAK İÇİN BİR ANAHTAR
Bu noktaya kadar, araştırma ekibi, Deuteronilus Mensae’nin buzul kuzey bölgelerinde ve ‘Protonilus Mensae bölgelerinde bulunanlar da dahil olmak üzere, özellikle rüzgar enerjisinin kullanılabileceği birkaç farklı yer belirledi. Araştırmacılar, bu bölgelerde esen daha güçlü rüzgarları yakalamak için 50 metre yüksekliğinde orta büyüklükte türbinler inşa etmeyi ve astronotların yabancı bir gezegenin alışılmadık buzlu topraklarında hayatta kalmasını sağlamayı hedefliyor. Kurulacak türbinler, bu alanlarda meydana gelen rüzgar akımlarını yakalamak için krater kenarları veya eski volkanların yamaçları gibi yüzey eğimleri etrafına yerleştirildiğinde daha da verimli çalışabilirler.
Elbette, gönderilmesi gereken büyük gövdeli türbinler de dahil olmak üzere, Mars’a ekonomik görevler bağlamında rüzgar enerjisinin bazı dezavantajları var. Yine de genel olarak, yeni araştırmanın sonuçları, rüzgar enerjisinin Mars topraklarında keşif olanaklarını genişletebileceğini ve insanlığın ilk gezegen ortası macerasında birincil veya yedek güç kaynağı olarak önemli bir rol oynayabileceğini gösteriyor.
Araştırma grubu, “Rüzgar türbini teknolojisini Mars koşullarında verimli bir şekilde çalışabilmesi ve Mars rüzgarlarından daha fazla enerji çıkarabilmesi için geliştirmeyi amaçlayan daha fazla araştırmayı destekliyoruz” diyor.
*Regolit, kayaların üstünü kaplayan gevşek ve karışık elementtir. İçinde toz, toprak, küçük taş parçaları ve benzeri elementler bulunur. Dünya, Ay, Mars ve bazı asteroitler üzerinde tespit edilmiştir.
Yepyeni makale Vice sitesinden alınmıştır. (Çeviri: Tarkan Tufan)
